Meryem Ana ve Evinin Tanıtımı





          Tatil gezimiz de Efes antik şehir, Şirince ve Meryemana’nın evini ziyaret ettik. Sizlere bu yazımda Meryemana' yı ve gördüklerimi duyduklarımı anlatacam. İlk önce Bülbül dağına doğru tırmanarak Meryemana' nın evine ulaştık. Ormanlık alanın içinde küçükce bir kulubeyi andıran ve haç şeklinde olan evin girişinde bir yazı vardı. Bu yazıda evin nasıl bulunduğu anlatılıyordu.




         

       Bir çok turistin ziyaret için geldiği bu evin hemen yanında ayinlerin yapıldığı bir kilise bulunmaktadır.  Birkaç ufak tefek eşyanın bulunduğu evde Meryemana' nın heykeli ve resimleri vardı. Dua ve dileklerimiz kabul olsun diye evin dışında bulunan yerlere mum yaktık.





          Evin dışında aşağı tarafta dilek duvarı ve çeşmeler vardı. Kağıt peçetelere yazılan dilekler değişik bir hava katmıştı. Bu dilekler duvara asılıyor ve kabul edileceğine inanılıyor. Çeşmeden su içen turistler aynı zamanda da bu suyun kutsal olduğunu düşündükleri için suyu özellikle el, yüz, baş ve ense çevrelerine sürerlermiş.




Dilek Duvarı




Dilek Çeşmesi



          Meryemana’ yı ve  evini, bizi gezdiren rehberimizin anlattığı  kadarıyla anlatmak istiyorum.

Meryemana’ nın hikayesi;

          İsrail’de Yoachim ve Anna isimli karı koca varmış. Bunların çocukları olmuyormuş. İsrail' de çocuğu olmayan kadınların ölüsünü bir süre ormanda bırakırlarmış. Bu süre içerisinde eğer vahşi hayvanlar ölü kadının cesedini parçalamazlarsa ölünün üstünü taşlarla kapatırlarmış. Bu gelenekten dolayı Yoachim ve Anna eğer bir çocuğumuz olursa onu üç yaşından itibaren tapınağa Tanrı' nın emrine vereceğiz diye dua ederler. Bir süre sonra duaları kabul olur ve Meryem adında bir kız çocukları olur. Meryem 3 yaşına geldiğinde onu nasıl olurda tapınağa veririz diye düşünürler fakat Tanrı' ya söz verdikleri için Meryem' i tapınağa verirler. Meryem tapınağa çok çabuk alışır, 3 yaşında okuma yazma dahil her şeyi çok çabuk öğrenir ve Meryem ömrünün sonuna kadar bakire kalacak bir rahibe olur. Hristiyanların inancına göre, Tanrı onu özenerek yaratmıştır çünkü onu kendi oğlu için Ana olarak, Meryem’in nişanlısı Yusuf' u da babası olarak seçmiştir.





Meryemana’nın evinin hikayesi;

          Hz. İsa yakalanıp çarmıha gerilişinden kısa bir süre önce annesi Meryem' i, arkadaşı olan St. Jean’ a emanet eder. Hz. İsa’nın çarmıha gerilişinin ardından hristiyanlık dinini yaymakla görevli olan St. Jean, Kudüs’ de yaşamanın sıkıntılı olacağını düşünerek kendisine emanet edilen Meryemana’ yı Efes’e getirir. Bülbül dağının eteklerinde, ormanlık alanın içinde küçük bir taş kulübeye saklar. St. Jean burada Meryemana’ ya gizli gizli yemekler getirir.

          Meryemana' nın kaldığı bu ev, 1967 yılında Papa VI. Paul ve 1979 yılında Papa II. Jean Paul tarafından ziyaret edilmiş olup Vatikan tarafından kutsal ilan edilen Meryemana' nın Evi dünyanın dört bir yanından gelen Hıristiyanların ziyaret ettiği gözde ve Kutsal bir yer olmuştur.





          Son zamanlarını Bülbül dağının eteklerinde ki bu küçük kulübede geçirdiği düşünülen Meryemana, tam 101 yaşına kadar burada yaşar. St. Jean’ ın Meryemana’ yı öldüğünde bu dağın eteklerinde sadece kendi bildiği bir yere gömdüğü düşünülmektedir.

          Meryemana’ nın evi kötürüm Alman bir rahibenin bu evi rüyasında görmesiyle bulunur. rüyasında ki evin tarifleriyle bu evin Efes şehrinde Bülbül dağının eteklerinde bir yerde olduğu düşünülerek kazı çalışmaları yapılır ve bu ev ortaya çıkar.

EVİN ORTAYA ÇIKARILMASI


          1881 yılında, Paris piskoposluğuna bağlı Gouyet adında bir rahip, Katerin Emmerik'in (1774-1824) yazdığı "Hazreti Meryem' in hayatı" kitabında anlatılan Meryemana' ya ait evin, tanımlamaya uygun olup olmadığını görmek için Efes şehrine gitmeye karar verir.

          O dönem İzmir Başpiskoposu olan Monsenyör Timoni, onu cesaretlendire­rek yapacağı araştırmalarında yardımcı olsun diye yanına bir genç verir. Yolculuğu sorunsuz bittikten sonra, Hazreti Meryemana' nın evini bulduğunu iddia ederek raporunu verir. Fakat başarılı ola­maz.
 



           On yıl sonra, İzmir Fransız hastanesi rahibelerinden Marie de Mandat Grancey, hastanedeki rahibeler camiasına, Katerin Emmerik' in "Hazreti Meryem' in Hayatı" adlı kitabını okutuyordu. Meryemana' nın Efes' teki yaşamı ve ölümüyle ilgili bölümleri bittiği zaman, rahibele­rin rahibi olan Lazarist M. Jung "Efes o kadar uzak değil­dir, gidip görmeye değer." der.

          Ayni tarihlerde İzmir Fransız Koleji müdürü ve İbranice uzmanı, Yahudi geleneklerini iyi bilen Lazarist rahip Eugene Poulin' de Katerin Emmerik' in kitabını inceler ve Efes şehrine bir gezi düzenlemeye karar verir. Kendisi gitmediyse de iki rahip ve iki katolik görevlendirerek Efes' e gön­derir.

          27 Temmuz 1891 tarihinde dört kişi yola koyulurlar, Efes' te civarı iyi tanıyan Mustafa adında bir zencinin yardımını isterler.

          29 Temmuz 1891 günü, saat 11' e doğru yorgun bir halde, tü­tün ekilmiş küçük bir yaylaya varırlar. Çok susamış olduklarından tarla­da çalışan köylü kadınlardan su isterler. Kadınlar "Suyumuz kalmadı, fakat manas­tıra gidin, orada su bulacaksınız" diye cevap verirler. Ol­dukça harap olmuş bir evi işaret ederler.

          Susuzluklarını giderdikten sonra dört araştırmacı etraf­larına bakarak şaşkına dönerler. Harabeye dönüşmüş bir ev, evin arkasında bir dağ ve karşılarında deniz. Katerin Emmerik tarafından Meryemana' nın evi için yapılan tasvirin ta kendisi duruyor. Görevlerini yerine getirmek için civardaki tepeleri araştırmak isterler. İki gün boyunca tepeleri gezdiler. Fakat Meryemana' nın evinin bulunduğu dağın tepesinden başka hiçbir yer­den, aynı anda Efes ve Deniz görünmüyordu. Böylece Meryemana' nın evini bulduklarını düşündüler. Sevinç içnde İzmir' e dönerler ve gözlemlerini anlatırlar.




          M. Jung' un amiri sayılan, M. Poulin Birinci keşif gezisinden 15 gün sonra, 12 Ağustos' ta bizzat dağa tırmandıktan sonra, İzmir' e döner ve bu işin peşine düşer. M. Poulin 19 Ağustos' ta 2. kez Mösye Jung' u ve bilgili 4 katoliği yanına alarak, Efes' in yolunu tutar. Altı gün boyunca araştırma yapmak için orada kalırlar.

          İzmir Başpiskosposu Monsenyör Timoni, Meryemana' nın evi ile ciddi bir şekilde ilgilenmeye başlar ve kendi başkanlığında uzman bir heyet kurar.

          1 Aralık 1892 tarihinde Monsenyör Timoni başkanlığındaki 12 kişilik uzman heyet Meryemana' nın evine çıkar. Heyet, Katerin Emmerik' in an­lattıkları ile büyük bir benzerlik olduğunu farkeder ve yerinde yapılan incelemelerle hemen bir tutanak tutulur ve heyet üyeleri tara­fından imza altına alınır.

MERYEMANA EVİ ZİYARET SAATLERİ


Meryemana Evi yılın tüm zamanlarında ziyarete açıktır.

Meryemana Evi Ziyaret Saatleri (Kış) : 08:00 – 17:00

Meryemana Evi Ziyaret Saatleri (Yaz): 08:00 – 18:00

MERYEMANA' YA ULAŞIM

          Meryemana Evi, İzmir Hava Alanı' na 70 km. olup Selçuk (EFES)' tan 9 km mesafede uzakta bulunmaktadır.
         
          Meryemana evine gidebilmek için herhangi bir halk otobüsü veya yolcu otobüsü bulunmamaktadır. Meryemana evine gidebilmek için şahsi arabalar dışında sadece taksiler bulunmaktadır. (Selçuk garajı veya Efes taksi durakları) Bunun dışında Efes' in üst kapı girişi tarafından doğa içinde 1 saatlik yürüyüş ile ulaşılabilmektedir.


GİRİŞ ÜCRETLERİ


Belediye giriş ücretleri yabancılar için 20.00 TL, Türkler için ise 5.00 TL' dir.

YEDİ UYUYANLAR


          İmparator Decius zamanında putperestlerin zulmünden korkan Yedi Hristiyan genç, Panayır Dağı eteklerindeki bir mağaraya sığınırlar ve burada 200 yıl süren derin bir uykuya dalarlar. Uykudan uyandıktan sonra ise Theodosius II. zamanında Hıristiyanlığın resmi din olarak kabul edildiğini öğrenirler. Bu mucizevi olaydan sonra yedi genç öldükten sonra yine bu mağaraya gömülürler.


ŞİRİNCE KÖYÜ

Şirince’ nin Tarihi

Kuruluş tarihi M.S. 5. yy’ a kadar giden Şirince oldukça zenginlerin yaşadığı bir köymüş. İnsanlar buraya dışardan birilerinin gelip kendilerini rahatsız etmemesi için köyün adını Çirkince koymuşlar. Köyün adı İzmir Valisi Kazım Dirik’ in köyü ziyaret etmesinden sonra değişmiş ve bu köyün adı bundan sonra Şirince olsun demiş. Şirince köyü özellikle 2012 yılında, Maya Takviminin sayesinde dünya çapında bir üne sahip oldu. Maya takvimine göre 21 Aralık 2012 tarihinde efsane gezegen Marduk‘ un kıyamet kopacağına inanan birçok insan vardı. Beklenen kıyametten kurtulacağına inanılan bölgelerden biri de Şirince köyü idi. İnanılan kehanete göre Hz İsa 22 Aralık 2012 tarihinde Şirince köyüne gelecekti. Bu beklentiyle dünyanın birçok yerinden insanlar Şirince köyünü tamamen doldurdu ve bu playdan sonra Şirince köyü çok büyük bir üne kavuştu.


Şirince’ de Nerde Kalınır?
 
          Şirince köyünde kalabileceğiniz birçok pansiyon mevcuttur. Ancak daha önceden rezervasyon yaptırmış olmanız lazım. Pansiyonların konaklama ücretleri biraz fazla ama mimarisi ve köyün tarihi herşeye değer.


Şirince’de ne yenir?

          Çöp Kebap, Gözleme, burada yetişen otlarıyla yapılmış mezeler, keşkek, efe kebap, çöp kebab, Kabakçiçeği Dolması, çökertme, saç kavurma en çok tercih edilen yemekler arasındadır. Yöreye özel Alkollü içecek meyve şarapları vardır. O kadar çok çeşitli şarap vardır ki neredeyse tüm meyvelerin şarabı vardır.


Şirince’ ye Ulaşım

Eğer uzaktan geliyorsanız İzmir Havaalanı yoluyla önce İzmir’ e ve sonrada Selçuk ilçesine giderseniz buradan da Şirince minibüslerine yada ticari taksiye bindiğinizde yaklaşık 35-40 dk’ lık bir yolculuktan sonra Şirince köyündesiniz.


Şirince’ de Gezilecek Yerler

Şirince’ de Aziz Nesin’ in oğlu, Ali Nesin tarafından kurulmuş olan Nesin Matematik Köyü bulunur. Bu köy Şirince’ ye yaklaşık 1 km uzaklıkta olup burada yaz aylarında çocuklara bir ücret karşılığında matematik dersleri veriliyor. Çocuklar bir süre burada konaklayarak hem matematiklerini geliştiriyorlar hem de bir nevi tatil yapmış oluyorlar. Ayrıca Şirince’ de iki kilise, Yunanlılardan kalma bir ilkokul binası, manastır ve çeşmeler bulunuyor. Ayrıca Köyün girişinde yer alan Şirince Taş Mektep’ i 1996 yılından beri Artemis Restaurant olarak hizmet veriyormuş. Bu tarihi bina sonradan Şirince Taş Mektep Müzesi’ ne çevrilerek yeni bir ziyaret yeri kazandırılmış. Bu müze haftanın tüm günleri açık olup ziyaret ücretsizdir.


Şirince’de Alışveriş

Şirince köyü çok çeşitli meyve şarapları ile meşhur olduğundan sevdiklerinize buradan şarap ve ayrıca hediyelik eşyalar alabilirsiniz.